- Titiz temiz, tendürüst dadım, tadını tattığı, tere demetini dide dide dağıttı da hiddetinden hem dut dalında takılı duran dırıltı düdüğünü öttürdü. Dedim de, dedim de dedi durdu.
- Bire berber buraya bak, başı beneli, burma bıyıklı, beti benzi bembeyaz, beberuhi boylu bilalin burnuna biber kaçınca bir bebek gibi barbar bağırması bir bakıma hoş bir bakıma boş ve berbat bir davranış değil midir?
- Vedadı caddede durdurdum da dedim ki şu darı dünyada delilerle dertli dedeler içinde didindin durdun da kendi derdini döküp önceden tepeden dört çift lakırdı ederek bir hemderdi neden bulamadın?
- Bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirine bağlayıp perlepe berberi bastı bacak Bedri ile beraber, Bursa Barına parasız giden paytak budala babası topal Badiden biberli bir papara yedi.
- Sedat Tınaz’ın bütün tasası, suratsız teyzesine rastlamadan set üstünde sırtını zerzevat sepetinin pis tepesine sürten sıska, süsük tazısını tartısız tuz tortusunu tütsüsüne tutmasaydı…
- Eylememe, ne Naminin nağmeli mani mırıldanma manisine ne de mehmene bunu namına nane mane emmene mani olur demiş.
- Üstü üç taşlı, taç saplı tunç taşı çaldıran mı çabuk çıldırır yoksa içiçe yüz ton saç kaplı çanı kaldıran mı çabuk çıldırır?
- Issız sivri hisarın sarsıntısız şosesi üstünde zırıltısız sızıltısız bir yaz köşesi seçip, sazsız, cassız, susuz ve içkisiz sırf sosi sonla işsiz bir yaz sürmek isteyişimizin sırrını sezişinize serzenişsizce sustum.
- Su şaşanın serili resimleri şasisini sosonsuz taşımasına şaşırırsanız da şaşanın sansarlanmış suratlı dişsiz şaşı arası onun son şansına şaşmaz mı sanırsınız.
- Cüce çinili Celalli Hoca Cabi, geceleri içki içince gizlice mor puçcular içindeki züccaciyeleme gidip içi çince yazılı cevizcikleri ciro için içiçe geçmiş cicili, bicili üç çeşit biçimsiz civalı cam çubuğu cepceğizine indirdi.
- Ocak kıvılcımlandırıcılardan mısın, kapı gıcırdatıcılardan mısın? Ne ocak kıvılcımlandırıcılardanım, ne kapı gıcırdatıcılardanım.
- Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar, niçin çatalcada topal çoban çatal yapıp çatal satar.
- Lobutları loş locasında notalayan normal lort losyoncunun nohutlarını, lokumlarla karıştırdı.
- Ebe ecel edepli efe egemen, eğitimde ejderli ehliyetini ekleyerek etlerini emekçinin entrikacı, epikürcü, erkek, esmer, eşine etajerli evinde eyvah! Diyerek ezberletti.
- Obanın ocakçısı odacı Oflu Oğuz, oh diyen ojeli oklavacı olgun omuzlu Onat’la operada orkestradaki Osman’ı otel ovada oynayarak ozana yakalattılar.
- Farfara felfelek fırıl fırıl fileli folluğu fört fuarında füzenledi.
- Elalem bir protiferöl aldı, protiferöllendi de biz bir protiferöl alıp protiferöllenemedik.
- Lüpçüler lütfen lüzumlu, lüzumsuz lakırdıları bırakın da lüferlerinizi yeyin lülelerinizi tüttürün.
- Camadanlı Cabi Canib’in cacığına cascavlak cadaloz bir canavar gibi saldırdı.
- Cıvak cıvacının cılız cırcırları cıyak cıyak cırlarken cızbızlar cızladılar.
- Çarşamba çarşısında Çatalcıla çatıkkaş Çavdar Çavuş çamaşır çantasını çayın çamuruna düşürdü.
- Çamacının çıplak çırağı çıkrıktaki çıkınını bir çırpıda çınara çıkardı.
- Fitneci Fikret firketeli Filiz’le fidanlıktan fiskoşlaşarak firar ettiler.
- Hımbıl hırçın Hıristiyan hırsızlıkla hıyarları hırkasında hızlı hızlı hıfsetti.
- Horosanlı hoppa hoca hokkabaz hoyratlarının hotozuna hoyratlıkla hoşafları döktü.
- Katip, keşif kafuru kaselerinin kaffesini kafir Kamil’le kargir kaşenedeki kaküllü kahine kaninin kağıdında sundu.
- Bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirine bağlayıp perlepe berberi bastı bacak Bedri ile beraber, Bursa Barına parasız giden paytak budala babası topal Badiden biberli bir papara yedi.
- Elalem ala dana aldı aladanalandı da bir biz mi aladana alıp aladanalanamadık.
- Kırıkhandaki kırıkçı kırçıl Kır’ın kırgın kırıkçısı kırmızı kırda kıkır kıkır kıkırdayarak Kırımlı kıkırdakçının kızıl kırlangıçlarını kışın kırlarda Kırgızlı kırpıntıcı kırışık Kırımtov’un kırık karaklarıyla besliyormuş.
- Kınıklı kılıbık kırpıntı Kıyasettin, Kırımlı kılkuyruk kıtmiri kıkır kıkır kıkırdatarak küskütük küçümen külhaniyle külüstür Kürşat’ı külünklü küngün üstüne kütfedek devirdi.
- Yalancıoğlu yalıncık yayladığının yahnisini yağsız yiyebilirse de yayladığının yağlı yoğurdundan, Yüksekova’nın yusyumru yumurtlayan tavuklarından, bir de yörük ayranıyla yufkasından asla vazgeçemem.
- Kasımda Kazımla Kasım dayı daima: Sahi Salih sen sabah sabah sahneden sahaya Hamid’i sahadan sahneye de Hamide’yi yolladın diye sorar.
- Koca kokoz kokainoman kokorozlana kokorozlama Kazablankalı kozmonot Köstler’e: kök, kok, köken, kokot, kök, sökmek, kokoreç, kökmantar, köknar, köçekçe, körkandil, krematoryum, kösnüklü ne demek diye sormuş.
- Şu karşıda bir dal, dalda bir kartal: dal sarkar, kartal kalkar, kartal kalkar dal sarkar. Dal kalkar, kartal sarkar, kantar tartar.
- Baldıran dalları ballandırmalı mı, ba llandırmamalı mı? Sonra o dala daldırılan baldıran dalları dallandırılmalı mı, ballı dalla dallandırılmalı mı?
- Üstü üç taşlı taç saplı üç tunç tası çaldıran mı çabuk çıldırır, yoksa iç içe yüz ton saç kaplı çanı kaldıran mı çabuk çıldırır?
- Bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek, sizin damda var beş boz başlı beş boz ördek, bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe: siz de bizcileyin beş boz başlı beş boz ördek misiniz, demiş.
- Kürkü kürke kürkçü ular; kürekçi kürekle kürür kan; kürsü ile kürdan, kürküs, küsküt, küsküt ile küskün, küskütük, küstün, küriyumla kürevi kürtaj apayrı.
- Değirmene girdi köpek, değirmenci çaldı kötek; hem kepek yedi köpek, hem kötek yedi köpek.
- Batı tepede tahta depo dibinde beytutet eden putlu dede tekkesinden matrut bitli Vedat, dar derede tatlı duttan dürülü pide yutup pösteki dide dide dört ayda dört türlü derde tutuldu.
- Hahamhanede hahambaşı hahamı homur homur homurdanır görünce, hemencecik helecanlandı, hızlandı, hoşnutsuz, hırçın hırçın giderken birdenbire karşısında beliriveren Hollandalı Helga’ya : Hah tamam. Haydi hohla hemen de hoh de bakayım dedi.
- Güneyli girgin gambaz Galip Gavurdağı’nda güpegündüz galeyana gelmiş de Gülgiloğlu Gaziantepli gazip gazinocuyu Gölköylü gitaristle birlikte Gümüşhane’ye göndermiş.
- Geçen gece Gemerek’ten Gediz’e gelen Gebzeli gezginci gizemcilerden gitarist Genzel, gençlere, gerçekdışılıkla gereklik dışı ilişkiler arasında ne gibi bir geçerlilik gerçekliği olduğunu sordu.
- Galata kulesi kapısı karşısındaki kuru kahvecinin gıgsı çıkı, dişi kırık, kurbağa kafalı, karakoncolos kalfası Hakkı karışıklığa getirip kahveye kavruk kakule kırığı kattı.
- Hakkı’nın Hakkı da hakkı varmış. Hakkı Hakkı’dan hakkını istemiş. Hakkı Hakkı’nın hakkını vermeyince Hakkı Hakkı’yı haklamış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder